James Joyce - Ulysses (1922)
2012 - Ulysses - Armağan Ekici


Turkish
Ulysses
Norgunk Yayıncılık - Istanbul
2012
750
9789758686681
9758686682

Armağan Ekici


James Joyce Tower & Museum | Ireland - Dublin, Ireland (T.U. 024)
Zurich James Joyce Foundation - Zurich, Switzerland (T.U. 160)
The James Joyce Centre - Dublin - Dublin, Ireland (T.U. 025)

https://joyceintranslation.com/DetailsTranslation?id=2f9aa66a-f1f9-491d-9ddc-ee23f9eeadc1
C: 13



     Stately, plump Buck Mulligan came from the stairhead, bearing a bowl of lather on which a mirror and a razor lay crossed. A yellow dressinggown, ungirdled, was sustained gently behind him on the mild morning air. He held the bowl aloft and intoned:
     - Introibo ad altare Dei.
     Halted, he peered down the dark winding stairs and called out coarsely:
     - Come up, Kinch! Come up, you fearful Jesuit!
     Solemnly he came forward and mounted the round gunrest. He faced about and blessed gravely thrice the tower, the surrounding land and the awaking mountains. Then, catching sight of Stephen Dedalus, he bent towards him and made rapid crosses in the air, gurgling in his throat and shaking his head. Stephen Dedalus, displeased and sleepy, leaned his arms on the top of the staircase and looked coldly at the shaking gurgling face that blessed him, equine in its length, and at the light untonsured hair, grained and hued like pale oak.
     Buck Mulligan peeped an instant under the mirror and then covered the bowl smartly.
     - Back to barracks, he said sternly.


     Oturaklı, toraman Buck Mulligan merdivenbaşından dışarı çıktı, üzerinde bir aynayla bir usturanın haç gibi çaprazlandığı sabun köpüğü dolu bir tası yüklenmişti. Uçkuru çözük sarı bir sabahlık yumuşak sabah meltemiyle yavaşça arkasında havalanıyordu. Tası göklere kaldırdı ve makamla okudu:
     - Introibo ad altare Dei.
     Durdu, karanlık, kıvrımlı merdivenlere doğru eğilip baktı ve hırıltılı bir sesle çığırdı:
     - Çık yukarı, Kinch. Çık yukarı, seni ürkünç cizvit.
     Vakarla ilerledi ve yuvarlak top yuvasının üzerine çıkıp oturdu. Arkasını döndü, kuleyi, çevreleyen memleketi ve uyanan dağları, ciddiyetle, üç kere kutsadı. Sonra, Stephen Dedalus gözüne ilişince, ona doğru eğildi ve gargara yapıp kafasını sallayarak havada hızla haç işaretleri yapmaya başladı. Stephen Dedalus uykulu ve keyifsizdi, merdivenin tepesine kollarını yasladı ve sallanıp gargara yaparak onu kutsayan, uzunluğuyla atı andıran surata, papaz traşı yapılmamış, açık renkli, dokusu ve rengiyle beyaz meşe odununa benzeyen saçlara soğuk soğuk baktı.
     Buck Mulligan aynanın altına çabucak bir göz attı ve sonra tası hemen kapatıverdi.
     -İstikamet kışlalar, dağılın marş marş, dedi haşince.





AAAAAA